Sabahın ilk ışığında
İlk kuşlar günü dağlara sererken
Seni güle söyleye
Bana getirir özlem

Hayatta hiçbir şeyim az olmadı
Senin kadar
Ve hiçbir şeyi özlemedim
Seni özlediğim kadar

Sende başını alıp gitme ne olur
Ne olur tut ellerimi

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmiyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.”

Kumruları dinledim susuverdiler
Rüzgarları bekledim sensiz estiler

Seherleri özledim hiç gelmediler
İzlerini nerede bulurum senin

Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben…
Bir yere gidiyorum,
Delice…
aklımda sen.

Zincirlere vurulur
Umutlar liman liman
Dünya dar gelir inan
Seni düşündüğüm an

Dudağımda son bir türkü, Barış
Hâlâ hep seni söyler, seni çağırır, Barış
Gözlerimde son bir bulut, Barış
Hâlâ hep seni arar, seni bekler, Barış

Sesimde bir yanma bir kekrelik
Uzayıp giden bir çöl yalnızlığı
Gazeteleri okumuyorum başım dönüyor
Sulanmamış çiçekler gibi kuruyor her şey
Her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
Gidip de gelmemek üzere bütün yüzler

Herkesin
Bir umudu vardır
Bir savaşı
Bir kaybedişi
Bir acısı
Bir yalnızlığı
Bir hüznü
Çünkü
Herkesin bir gideni vardır
İçinden bir türlü uğurlayamadığı

Dağıtır saçlarını ve yalvarıp uzaktan
Mavi bir iklim gibi çağırır beni sesin,
Tertemiz göklerinde dal dal erguvan açan
Rüyalarıma ışık ve özlem serpmektesin.



Bir mayıs sabahını yaşayacak böcekler
Çılgın karanfillerle dolacak yeşil saksın,
Ve sen bir fidan gibi yeşermiş olacaksın,
Serin, çakıl yollarda kuşlar birikecekler.

'Bir gece,

Gecede bir uyku..

Uykunun içinde ben..

Uyuyorum,

Uykudayım,

Yanımda sen.

Uykumun içinde bir rüya,

Rüyamda bir gece,

Gecede ben..

Bir yere gidiyorum,

Delice..

Aklımda sen. ''

Barışıma;
Sen gittin dünyam değişti.Güneş eski sıcaklığını kaybetti.Tüm renkler soldu.Hava değişti,su değişti,yediğim yemeğin tadı değişti.İnsanlar değişti gözümde.
Biliyor musun yavrum,kış geldi yüreğime,içim üşüyor.Ben üşümeyeyim diye,soğuklarda durakta karşılardın beni.Seni gördüğümde içim ısınırdı.
Soluduğum havada,içtiğim suda, yürüdüğüm yollarda,yerde, gökte ve her yerde sen varsın.
Ben yine sen uyanma diye dolap kapılarını yavaşça kapatıp alçak sesle konuşuyorum.Ütü masası ses çıkarmasın diye, ütü yapmıyorum.Akşamları eve girer girmez odana koşuyor, yatarken kapını tıklatıp iyi geceler diliyorum.Odandaki hiç bir eşyayı kaldırmaya kıyamıyorum.Ben yine eskisi gibi senin montunu giyip, her yerde senin kokunu ve sesini duyuyorum.Her araba sesinde bu Barışım mı diyorum.Sen seviyorsun diye kabak çekirdeği,yeşil elma alıyorum.Senin sevdiğin bardaktan su içip, senin saç fırçanı kullanıyorum.Her sabah gözyaşlarımla yüzümü yıkayıp, senin havlunla kuruluyorum.Senin yastığına sarılıp resimlerinle konuşuyor, gülen gözlerinin içine bakıyorum.Her gece ellerimi açıp sana dualar okuyor, ezanlarda sana sesleniyorum.Beni duyuyor musun Barış Barışş Barışşş....

Annen

Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım
Bir haykırsam belki duyulur sesim
Ben yalnızım ben yalnızım yalnızım

Gazeteye bakarken okudum vefat yazısını. Nasıl üzüldüm 40 kat yabancı.. Semra hanım Allah size dayanma gücü versin. Bir anne olarak biliyorum ki herkes unutmaya başlasa da sizin yürek sızınız hiç geçmeyecek. Ki yıllar geçmesine rağmen aynı acıyı duyuyorsunuz eminim. Size sabırlar diliyorum. Başınız sağolsun

Baharı beklerken ömrüm kış oldu
Gözümde her zaman biraz yaş oldu
En güzel duygular bana düş oldu
Yogunum dostlarım yoruldum artık
Vefasız yıllara dargınım artık

Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil...

Geri getirecek misin güneşlerini?
Donuk gözlerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki güneşsiz, sensiz?
Kopuk köklerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ellerimi?
Güdük bileklerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki elsiz, sensiz?

Bu dünyada bir nesneye,
Yanar içim, göynür özüm,
Yiğit iken ölenlere,
Gök ekini biçmiş gibi.