Uzat, uzat saçlarıma elini,
Yükselen sesini dinle yüreğimin,
Vurur ince ince tellere mızrap,
Dil susar, gözde yaş, yüreğim harap...

Dokunma ellerime, taşar gözlerim,
Birikti hasretim, doldu taşacak,
Bir bilsen seni nasıl özlerim...
Nasıl özledim...

Suskunum sanma, duyulmaz sesim,
Duyurmam sana...
Kapanıp ellerime döktüğüm yaşlar
Buharlaşır, saklarım,
Göstermem sana.
Hüzün kıyısına demir atmışım,
Ah, anlasana...

Hani bir sey olur sevinirsin,mutlu olursun ama bir sey senin yutkunmana engel olur bir eksiklik hisedersin.tam gulecekken yumruk gibi göğsüne dizilir.hic bir sey tam olamaz iste oyle bir sey hasretlik.hic bir sey tam olamaz hep gönlün kırıktır.bazen durup dururken aglarsin sinirlenirsin kimse seni anlayamaz iste boyle bir sey hasretlik.siz yokken ben soyleyim canim kardeşim :(

Gözlerinin büyüsünü düşündüm bir an.
Çekim gücüne girip, yörüngesinde gezdim...
O kadar çok yıldız vardı ki o yörüngede...
Hepsi de senin çekim gücüne girmiş yıldızlar...
Işıl ışıl dönüyorlardı etrafında.
Ama, hiç biri benim kadar sıkı tutunmamıştı ellerine, inan...
Gözleriyle asılıp kalmamışlardı bakışlarına...
Biliyorum, kavuşacağım sana.
Nereye dönsem, ayrılık şarkıları geliyor kulaklarıma...
Seni hiç unutamam ki ben...
Unutmayacağım...

Sisler uçuşurken usulca denizin üstünde,
Martıların kanat sesleriyle geliyor akşam.
Rüzgâr sürüklüyor ak bulutları,
Bahçelerde soluyor tomurcuklar...
Ürperiyor meltemle solan yapraklar,
Hüzün kokuları sarıyor gönülleri,
Akşam dökülüyor denizin koynuna,
Akşam...Efsûnlu renkleriyle, akşam...
Dalgın bakıyor gözler hasretle ufka,
Mahzunlaşıyor yüzler, solgun,
Buruk bir tebessüm dolaşıyor dudaklarda,
Gönüller ölesiye vurgun, yorgun...
Uzaklardan bir saat gongu uyandırıyor
Daldığı hülyâlardan aniden.
Hasret sisleri yoğunlaşıyor gözlerde,
Yere çakılıyor bakışlar...
Rüzgârın acımasız elleriyle uçuşuyor,
Solgun gül yaprakları yerlerde
Savruluyorlar ürpertilerle,
Sessiz adımlar dolaşıyor sanki bahçelerde...
Eşini kaybetmiş çırpınan kuşlar
Gibi çılgınca esiyor rüzgâr,
Yanaklardan süzülürken yağmurlar,
Çâresiz, iki yana düşüyor kollar...
Akşam...Akşam çöküyor denize, bahçelere...
Akşam...Efsûnlu renkleriyle, akşam...
Hüzün doluyor gönüllere...

Can Tanem,Bir Tanem cok ozledim seni annemi dayimi hic aklımdan cikmiyorsunuz.ozleminiz her gecen gun daha cok artıyor.Gözden uzak olan gönülden uzak olmuyormus Baris im.yoklugunuz her gecen gun daha cok yakıyor yuregimi.özlemle hasretle anıyorum sizleri.Allah mekaninizi cennet etsin yerinizde rahat uyuyun benim gülen gözlü kardeşim.

Can yarası gibi, kalpte hep saklı
Vurur en derinde acısı ahı
Kalp sızısı gibi, yarası dağlı
Durur en derinde sitemin saplı

Bir of çeksem gözyaşı ağlar
rüzgar bile üşür, kara kış bağlar
dertler üzülür, yıkılır dağlar
duyan ağlar, duymayan ağlar, of, of, of, of..

Dar eder hasretin, bana bu geceleri
acıtır derinden, can yarası gibi
Sol yanım sızlar, sen diye ağlar
Kanıyor derinde can yarası gibi

Kanadı kırılmış bir martı gibi
Bir sağa bir sola savruluyorum
Rüzgara kapılmış bir sandal gibi
Dalgalar ile ben bogusuyorum
İste ben burada bu hallerdeyim
Caresizligin son demindeyim
Bak yalnızlığın son demin deyim
Özlemle hasretle geçiyor Günlerim
Cok ozledim sizleri cok canim kardesim

Gözlerinin büyüsünü düşündüm bir an.
Çekim gücüne girip, yörüngesinde gezdim...
O kadar çok yıldız vardı ki o yörüngede...
Hepsi de senin çekim gücüne girmiş yıldızlar...
Işıl ışıl dönüyorlardı etrafında.
Ama, hiç biri benim kadar sıkı tutunmamıştı ellerine, inan...
Gözleriyle asılıp kalmamışlardı bakışlarına...
Biliyorum, kavuşcağım sana.
Nereye dönsem, ayrılık şarkıları geliyor kulaklarıma...
Seni hiç unutamam ki ben...
Unutmayacağım...

Canim kardesim ,cok özlüyorum seni.sana özlemini kelimelere dökmek cok zor. bazen çaresizlik kahrediyor beni.sana hasretle sarılmak isterdim.gözlerin bakislarin hic gozumun onunden gitmiyor.o gülen yüzün hala sımsıcak karşımda.insanın bazı şeyleri kabul dedesi gelmiyor.senin gidişini kabul etmek hala cok zor Baris im.sanki yurt dışına gittin bir gun gelecek sin oyle düşünmek geliyor icimden.belki boyle dusunmek daha iyi degilmi.nasil olsa mutlaka kavuşacağı Baris im.seni cok sevdiğimi unutma benim melek yüzlü canim kardeşim.

Zaman gelip geçiyor, artık güneş batmakta,
Birgün gelip ayrılık, kapımı çalmadan gel!
Dostların vedâları, derdime dert katmakta,
Ömrümün sayfaları, ne olur, dolmadan gel!
Hayâlin gözlerimde durur dağlardan yüce,
Akşamın sisi çöktü, bak görünüyor gece.
Dilimde dolaşıyor hep adın hece hece,
Unutamam ki seni, ayrılık olmadan gel!
Sözlerin nağme nağme çınlıyor kulağımda,
Söyleyemediklerim, saklıdır dudağımda.
Hasret; sarı bir güldür, renk verir yanağımda,
Söndü tek tek yıldızlar, yeter, geç kalmadan gel!

Canim,bir tanem benim kucuk meleğim seni cok özlüyorum,hasret le gecen günler aylar yıllar.ömür boyle geçiyor Barisim..teker teker yanınıza geliyoruz.seni zamansız gidişin hepimizi cok cok yaraladi.seninle ne hayallerimiz vardi canim kardeşim.bir gun kavuşmak tek tesellimiz.Hayat denen bu yolda günümüzü doldurup kavusacagiz Barisim.bazen yazamiyorum sana Muzaffer amcan hasta onlan ilgileniyorum her zaman aklimdasin kalbimdesin benim gülen gözlü kardeşim.sen benim kalbimin en guzel yerinde sin.seni cok cok seviyorum benim meleğim sin.

Yüzümde sararmış güller yaprak dökerken,
Hasret savrulur dört yana bakışlarımdan.
Mahzun gözlerimden okunur acı bir roman,
Yüreğimde ağlaşır göç eden kuşlar,
Başımda bulutlar hep duman duman,
Sislenen gözlerimde yağmurlar başlar...

Güneşim unuttu, gölgeler uzun,
Karartmış gecemi kasvet bulutu,
Gülmüyor şarkılar, gülmüyor yüzler,
Ne kadar çalkantılı sâkin denizler...
Yüreğe yer eder, nasıl derindir,
Silinmez, silinmez, derindir izler...

Yüreğimde dursun sevgin, emânet,
Hasretini ellerime koy da git...
Kalsın, mahzun bakışların yadigâr,
Yüreğini, şüphelerden soy da git...

Kalmasın yâr, gözlerin hiç geride
Bil ki, ben hep bekliyorum beride.
Özleminden gitse gözüm feri de,
Gel, bir kokla saçlarımı, doy da git...

Dalar ise yollarına gözlerim,
Bil ki, seni deli gibi özlerim.
Ufuklardan gelişini gözlerim,
Geç kalma can, takvimleri say da git...

Düşünme hiç, tasa etme sen bırak,
Yanımdasın, olsa da yol çok ırak,
Nasıl da zor, çekilmiyor bu firâk,
Mis kokunu, şu sîneme yay da git...

Nur lar içinde uyu kardeşim...

Gerçek âlemde almıştı yerini
Çoktan...
Özlemişti annesinin ellerini.
Ah bir sarılıverseydi ellerine
O eller okşasaydı saçlarını.
Ne yapmalıydı korkutmadan?
Özlem kaplamıştı her yeri,
Ve bir yol buldu:
Çok minicik bir kuş oldu ansızın,
Yoluna çıktı merdiven basamağında anasının
İşte geliyordu, bir şeylere üzülmüş,
Atkısına bürünüp, kabuğuna büzülmüş.
Görmüştü işte onu,
En çâresiz, masum bir şekilde yatarken.
Uzandı şefkâtli elleri,
Özlediği, sıcacık ana elleri...
Yüreği avuçlarında atarken,
Titreyen kibrit çöpü ayaklarıyla
Sarıldı parmaklarına,
Yüz sürdü tırnaklarına...
İşte öpüyordu onu, gagasını,
Okşuyordu başını.
Bak yine veriyordu hazırlayıp aşını.
Birkaç dakika o ona sarıldı, o ona,
İşte özlediği evlât ve bir ana.
Usulca öptü ellerini gagasıyla,
Arkasından bir baş öylece kaldı
Dayanıp cama..

Canim kardeşim her gecen gun seni daha cok özlüyorum,yıllar gecsede hasretiniz kor gibi yakıyor yuregimi.gözlerin gülüşün hic gozumun önünden gitmiyor can kardeşim.hayat ne zormus Barisim.hep eski gunlerimiz aklımda ne guzel gunlermis o günlerde kıymetini bilememisiz.o günler geri gelse biz hep cocuk kalsak,annem sen dayım büyüklerimiz keske herkez sağ olsa yanımızda olmasalar da ayni havayı solusak.Ah Baris im kim derdi KİK düşünürdü biz bunları göreceğiz duyacağız hayati toz pembe sanarken kara bulut olduğunu nerden bilebilirdik.seni cok özlüyorum aslan kardesim

Geldi ve gitti.
Varlığını hissettirmeden kaldı.
Yüreğime bir bıçak sapladı, gitti,
Bir ömür acıtan.
Neresinden baktı dünyaya acaba?
Penceresi buzlu muydu?
Kırık mıydı baktığı camlar?
Kapısını kapatıp da mı gitti?
Bakışları mı kaldı burada,
Yoksa mutsuzluğu mu?
Ümitlerini ekebilmiş miydi tarlalara?
Çatladı mı tohumları kim bilir?
Gülüşleri mâsumdu kapı ardında kalan.
Bakışları deldi geçti baktığı yerleri.
Rüya gibiydi elleri, varla yok arası.
Adımları nerede?
Duyguları, sevgileri kilitli kaldı odasında,
Ceketinin cebinde mahcup bir aşk mektubu,
Gözleri, gecelerce tavana takılan...
Sıcaklığı bende kaldı, üşütür ısıtırken.
Yarım gülüşleri ne söylüyordu acaba bulutlara?
Sessizce gitti, sessiz, dilsizce...
Vedâsı kilometreler ardından duyulan...
Ve kor düştü yüreklere,
Dağlandı yürekler.
Vedâsı sessizdi, dilsizce...
Bakışları orada kaldı,
Benimkilerse yolda...
Uzaktı mesafeler, çok uzak...
Acısı, bakışları, gülüşleri ateşten bir top,
Oturan bağrıma dertop.
Acelesi nedendi acaba?
Neden çağırmışlardı bu kadar çabuk?
Vedası dudaklarında kaldı,
Bakışları gökyüzünde mahcup.
Sahibi kim cebindeki aşk mektubunun?
Neden uzak bu kadar yollar?

Yüzümde sararmış güller yaprak dökerken,
Hasret savrulur dört yana bakışlarımdan.
Mahzun gözlerimden okunur acı bir roman,
Yüreğimde ağlaşır göç eden kuşlar,
Başımda bulutlar hep duman duman,
Sislenen gözlerimde yağmurlar başlar...

Güneşim unuttu, gölgeler uzun,
Karartmış gecemi kasvet bulutu,
Gülmüyor şarkılar, gülmüyor yüzler,
Ne kadar çalkantılı sâkin denizler...
Yüreğe yer eder, nasıl derindir,
Silinmez, silinmez, derindir izler...

Uzat, uzat saçlarıma elini,
Yükselen sesini dinle yüreğimin,
Vurur ince ince tellere mızrap,
Dil susar, gözde yaş, yüreğim harap...

Dokunma ellerime, taşar gözlerim,
Birikti hasretim, doldu taşacak,
Bir bilsen seni nasıl özlerim...
Nasıl özledim...

Suskunum sanma, duyulmaz sesim,
Duyurmam sana...
Kapanıp ellerime döktüğüm yaşlar
Buharlaşır, saklarım,
Göstermem sana.
Hüzün kıyısına demir atmışım,
Ah, anlasana...

KANADI KIRILMIŞ BİR MARTI GİBİ
DALGALAR İLE BEN BOĞUŞUYORUM
RÜZGARA KAPILMIŞ BİR SANDAL GİBİ
BİR SAĞA BİR SOLA SAVRULUYORUM

İŞTE BEN BURADA BU HALLARDEYİM
ARTIK SİZSİZLİĞİN SON DEMİNDEYİM
BAK ÖMÜR BİTİYOR SON NEFESTEYİM
HAYDİ GELİN ARTIK CAN VERİYORUM

İÇİMDE SİZSİZLİK FIRTINASI VAR
ÖNÜNDE SAVRULUP SÜRÜNÜYORUM
VURDUM YALNİZLİK ZİNCİRİNİ İKİ ELİME
YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜP CAN VERİYORUM